30 Ekim 2014 Perşembe

Kaygı

Son 6 aydır kaygım çok yükseklerde.

Tatile gittiğimizde , bir pansiyona yerleştiğimiz zaman ilk işim , beldenin hangi jandarmaya bağlı olduğunu bulup telefonunu kaydetmek oldu. Tatil boyunca en kötü senaryoları düşünüp kahrolmadım ama temkin zillerim sık sık çalıp durdu.

Şimdi , oğlanla parkta, evde, sinemada ya da o babasındayken bu kaygı taneciklerinde bir kımıldanma oluyor. Sakinleştiriyorum kendimi, çalışıyorum ama bu düşüncelerin aklıma gelmesinden çok rahatsızım.

Bir de hayatının alt-üst olmasının "bir an" lık bir olay olduğunu , geri dönüşün olmadığını çok kazıyarak öğrenmişim sanırım. Bir daha o "an"lara yakalanmak istemiyorum.

28 Ekim 2014 Salı

Oğlum ve Kıskançlık

Çalışmıyorum. Bütün vaktimi onunla geçiriyorum.  En yakın arkadaşının annesi çalışıyor ve bazen okuldan iki kankiyi alıp evimize getiriyorum, annesi de iş çıkışı gelip alıyor. Kankiler aynı sırada oturuyorlar ve çok keyifliler..

Kankinin annesi hergün yemek için çantasına koyduğu atıştırmalıkların üstüne notlar koyuyormuş,
"afiyet olsun bebeğim, güzel bir gün geçir" vs.
Eve geldik bu hafta birgün, dedi ki ;

-Sen beni hiç mi sevmiyorsun , kankinin annesi böyle böyle notlar yazıyor...

Anaokuluna giden yeğenim var. Sabah oğlumu okula bırakınca, yeğenimin anaokuluna gideceğimi telefonda anneme anlatıyordum ki;

-Sen beni okula bırakıyosun, herkesi mi bırakıyosun...Beni önemsemiyor musun?

40'ını uçurmak için evimize gelen minik bebeği kucağıma aldığımda, gözlerini devirerek, ayaklarını yere vurdura vurdura odasına gitti..Misafirlerimiz gidene kadar çıkmadı odasından..


----------

Eskiden böyle değildi sanki , belki ben farkında değildim. Belki de duygularımızı ifade etmeye vaktimiz olmuyordu.

Artık ona abuk sabuk notlar yazıyorum, kalem kutusuna koyuyorum, okulda okuyor. Teneffüslerde bana cevaplar yazıyor, kalpler, yıldızlar çiziyor.

Başka minnoşlarla ilgili biraz daha temkinliyim artık..

21 Ekim 2014 Salı

Kazık iyilik

Benim için iyilik olsun diye, benim iyiliğimi düşündüğü için 2 sene önce oldukça yanlış seçim yapmış biri var. Asla kıramayacağım....Asla...

En civcivli zamanlarda , en yakınımda olan...

Bu konuyu unutuyorum.

Sonra bir an geliyor, içimde bir canavar bunu kusuyor.

Açıklaması kendisi açısından çok makul..Ama benim için çok yanlış.
Onun seçimi yüzünden , çok kilitlendim ben, çok kararsız kaldım, çok acı çektim. Çok ama..

Yine bir konu geçti aramızda, bambaşka...

-Bana ne hıncın var bu kadar?

O anlattı, ben anlattım. İkimizde kendi söylediklerimizi dinledik sanırım..

15 Ekim 2014 Çarşamba

Prenses olamadım a dostlar...

Homur homur söylendi sol tarafından kalktı , dedim ki,

-Noldu pamuk prensim?

-Ya ben prens olmak istemiyorum, o zaman prenses olur, prensesler de hiç bişey yapmıyolar, hep öyle "kiyefetleriyle" oturuyolar, hep prensler bişeyler yapmak zorunda , hep ya hep. Biraz da onlar yapsa olmaz mı yani, hep onu yap, bunu yap diye böyle oturuyolar. Yani onlar kendini patron mu zannediyor?

-...............

-Sen zaten prenses diilsin anne, sen kendi işini yapıyosun. Hem "kiyefetlerin " de öyle diil . Olma ya zaten ben prenses sevmiyorum.


13 Ekim 2014 Pazartesi

Ex'in Next'i

Aradı ex.

Bişeyler diyor yine..

Heyacanlı, sinirli, susmaksızın konuşuyor , konuşuyor...

Kavga etmiş Next ile... Kavga arasında Next , ex'e çakarken bana taraf olmuş...

Kavga sebebi Next'in ilişkiyi resmiyete taşınmaması hırçınlığıymış...

Eeeee?

Öyle işte, sinirleri bozuk...

Neden anlatıyorsun, yok bir sebebi...öyle işte...

Dinliyorum onu , oğlanı etkileyecek bir durum var mı , gitmese mi vs...

Donuna kadar benden başka tanıyanı yok ...

........

2 gün geçiyor ya da geçmiyor. Ex ile Next yine kapışıyor, bu sefer nedeni , Ex'in bana boynuz takmasına yardımcı olan abla! Abla , Ex ile iletişime geçmiş, Next , ex'e yine çakmış.

.........

Oğlanla anneannede kaldık bir akşam. Dedesi yanına yattı , masal anlattı. Kapı açık. Oğlan ,
- Ama Next teyze öyle demiyo...
-Next teyze kim yahu
-Hani babamda varya...
-HMMMM.....neyse, ondan sonra.....

...........

Ex yine aradı...Yine bişi...

"Biliyo musun , artık babam Next'i biliyor, oğlan söyledi"

"Ufff yaaa, şimdi yanlış anlayacak"

"hahahhaa, hadi öptm snr grşrz cnm by"



12 Ekim 2014 Pazar

Hayat, kadere inat...

Çalışmamak , çalışmak istememek, hayatın tadını bitter çikolata gibi damağına yapıştırmak...

Ölüyorum romantizimden...
                      --------------------------------
Neyse ;

Babamın pikabı vardı. 25 senedir çalışmayan. Evde annemden kurtulmayı başarmış 3-5 plak...

Pikabı tamir ettirdim. Üzerine dantel koydum. Bülent Ersoy- Ahmet Özhan- Barış Manço- Salim Dündar - Sezen Aksu - isimsiz 5 almanca şarkılı plak dinliyorum.