18 Ekim 2016 Salı

The end

Her şey o kadar yolundaki bu kadar olur.

Buraya yazmaya başladığımda yeni boşanmıştım. Boşanma , mahkeme, depresyon , maddi sorunların hepsiyle uğraşıyordum.
Önce Mahkeme bitti.
1 sene sonra maddi sorunlar düzeldi. Nihayetinde bu yaz hayal etmediğim bir terfi aldım
Evimin eksiklerini içime sine sine tamamladım.
Bütün bu süreçte oğlanın boşanmayı kabullenmesi tamamladı.

Kendim için yaşamayı öğrendim. Fiziksel olarak zorlandığım ve daha önce hiç denemediğim, ""bu yaştan sonra olur mu yaw" denilen şeyleri deniyorum. Son 5-10 yılda ne yapmadıysam, yapamadıysam, aklıma bile gelmeyen aktivitenin içindeyim ve büyük zevk alıyorum.

Eski arkadaşlarımdan bazılarıyla zorunlu hissetmedikçe görüşmüyorum, sohbet konusu Ex'e geliyor bir şekilde ve kendi evliliklerinde boşanma ile sonuçlanacak sıkıntıların hayatlarına etkilerini merak ediyorlar hala.

Ex ise onun da bazen değiştiğini düşünüyorum, sonra kendi davranışlarımın farklılaştığını kabul ediyorum.

Bu yazı sabah ofiste, camın yanında, dışarıda yağmur yağarken , kahvemi sakin sakin yudumlarken yazılmıştır. Romantik olduğu kadar gerçektir.

Aklıma bişey gelir, olaylar olaylar olur falan yazarım yine, O zamana kadar 1000 şükür...

Sağlıcakla...


13 Haziran 2016 Pazartesi

Erken tatil

İş yerinde güzel bir ara, oğlanın okul isyanı nedeniyle acil bir eylem planı ile tatil ayarladım.

Turizm krizi de var, fiyatlar yerlerde. Ancak Hillside ayarı yerlerde yer bile yok.

Havalimanına yakın olsun istedim  İzmir ve çevresini eledim çünkü "Seri katil görüldü" haberi çıktı.

Araç kiralarım, bir kaç yerde kafamıza göre kalırız, etrafı gezeriz dedim. Korktum. Vazgeçtim.

Kaygılarım haberlerle birlikte müthiş seviyelerde gezdi.

Şahane bir tatil yerinden bildiriyorum, burnumu tesisten dışarı çıkarmıyorum. Yuvarlanarak denize giriyoruz, yemek yiyip carcarcar konuşuyoruz, uyuyoruz


3 Haziran 2016 Cuma

Çoh Arropalıyık

Sabah insanı değilim ama öğlen insanı hiç değilim. Öğlen yemek saatinde inmem ya da erken inerim ki çocuklarla goygoyun ortasında eğlenebileyim.

Dün sabah nasıl bir simit yediysem acıkmadım, çoh geçti yemeğe gittiğimde.

Bizim şirketin çoohh eski bir yöneticisi, ama epeeeyyyy, o da yemekteydi. çapraz oturduk.

Çoluk çocuk vs. geyiğinden sonra eşiniz ne iş yapıyor dedi.

Eş yok dedim.

Yaw biz de çoohh arropalı olduh yaw, dedi.

He dedim he paçalarımızdaki bohlar ne o zaman...

mercimek kafa.


22 Mayıs 2016 Pazar

İt

Onu dinlemiyomuşum. O yüzden artık oğluna söyleyecekmiş.

Oğlanı ex itinden aldım.

Arabadayız. Hemen başladı anlatmaya, babam çok detaycıymış sen değilmişsin. falan falan ....Eee dedim. Onu hiç dinlemiyormuşsun benim ile ilgili konularda.

Bak bak bak.

Ex'i aradım, hoparlöre aldım. Oğlan böyle böyle diyor dedim.

Sen benim,
               kocam,
                         patronum,
                                      öğretmenim,
                                                       arkadaşım,
                                                                      ailem,
                                                                              değilsin.
Oğlan ile ilgili konularda seni olabildiğince dahil ediyorum, bu da sana yetmiyorsa olanlara da dahil etmem artık. Sen zaten bu konulara karışamazsın. 18 yaşına kadar ben karar veririm.

Bu Ex'in bilmediği birşey değil elbette. Ona oğlanı bırakmadan önce konuşmuştuk. Benim arkamdan konuşuğu anda her konuyu oğlumla açık açık konuşuyorum.

Oğluma öğretmeye çalıştığım şeylerden biri , başkasının arkasından konuşmaması . Yüzüne söyleyebilirse söylesin , dedikodu yapmasın boş tenekeler gibi.

Kapattım telefonu.

Bu tip insanlara cevap vermezsen, yükseliyorlar, vitesi büyültüyorlar, hedefi büyük tutuyor, sonraki levela geçiyorlar.
Efendilik , büyüklük, saygınlık bende kalsın dedikçe kendine kuduracak yeni saha arıyor, yaratıyor.

16 Mayıs 2016 Pazartesi

Oya Aydoğan

Ne çok üzüldüm, anlatamam.

Tanımam, özel olarak takip etmem, hayranı değilim.

Bir oğlu varmış. Bekar bir anne olmuş.

Oğlunu dağ gibi büyütmüş.

Anneler gününü kutlamışlar.

Terk-i diyar eylemiş.

Oğlunu büyütmüş, kendi ayakları üstünde durdurmuş.

Sıralısını versin her zaman. Ben de kocaman bir adam olduğunu göreyim de öyle gideyim.

5 Mayıs 2016 Perşembe

Hıdırellez 2016

http://superbekaranne.blogspot.com.tr/2014/05/hdrlk.html

2014'te de benzer şeyi söylemiş.

Gül ağacı aldım yine, diğeri öldü çünkü.
Akşam oğlana da kendime de kağıt kestim. iki kalem aldım ben oturdum başladım yazıp çizmeye, o da bakıyor öyle. Yine aynı şeyi söyledi.

-Bir insan daha ne ister ki hayatında , senin gibi bir annem var, daha ne olsun. dedi

Çocuk , sen  daha çocuksun. böyle kocaman duygusal laflar edince beni bitiriyorsun , ısırdım yanaklarını , ısırdım ısırdım.

Mıncırmam bittikten sonra kağıdı kalemi aldı, gitti bişeyler yazdı , koydu gül ağacının altına.

Sürpriz istedim dedi Pamuk Prensim.

4 Mayıs 2016 Çarşamba

Zeynep ve Metres

Ben de aldatıldım. O da.
Ben boşandım, onu bilemiyorum bir ara teşebbüs etti ama sonra geri çektiydi en son.

Ben diğer kadını görmezden gelmedim. Tel ile aradım. Boşanma davasının yanında ona da dava açacağımı söyledim.

Ama Zeynep metresi görmezden geliyor. Metres beştaşının üstüne tektaş takıyor. Zeynep görmezden geliyor.

Görgüsüz bir metresin en büyük şansı Zeynep.

Zeynep okumuş, Zeynep akıllı, Zeynep hayatının tadını çıkarıyor. Zeynep süründürüyor. Zeynep ahlaklı.

Süperbekaranne gibi olma.

Görmezden gel.

Zeynep gibi ol.



Ey Ex sen kimsin ya? Bakıcı

Affetmek falan üstün, süpersonik zeki, ultra ahlaklı insanların işidir falan gibi laflar var ya ortada. İşte ben çok sıradanım be gardaş.

Ex'i ex olarak, oğlumun babası olarak , eski bir dost, arkadaş falan , herhangi bir anı içinde affetmiyorum.

Onun benim gözümdeki yeri Bakıcı.

Bir arkadaşım kocasıyla kavga edince sinir oluyomuş iyi anlaşana kadar kavga etmeye çalışıyorum ama anlaşamazsam kocama sinir oluyorum diye "bana" dert yanıyordu. Sen nasıl idare ediyorsun diye sorunca ,
Ex bir bakıcı. dedim.

Bakıcı.

Oh .

Dağ gibi Ex'tin la sen. Geldiğin duruma bak...Swfff...





1 Mayıs 2016 Pazar

Annem Anneannem vs..Anneliğim

Hastayım. Annemdeyim yine. Oğlan bir arkadaşının evinde.
Salonda çay içiyoruz.
Annem,oğlanın okulu ile ilgili birşey sordu. Cevap verdim. Özel okula gönderme ile ilgili.
Hayır dedim gitmeyecek.
Annemin bir hayali varmış o gerçekleşirse  gönderecekmişiz. Anne hayal kurma dedim. O gerçekleşse bile göndermem dedim. Olsa bile Trakya'dan tarla alırım 20 yaşına gelince satar yer dedim.
Başladı konuşmaya...
Susmadı.
Nasıl istiyorsan öyle yap. dedim.
Kalktı çıktı evinden.

Geldi. Senin benimle 4-5 senedir bir derdin var biliyorum dedi. Çok doğru.
Annemle bir derdim var.

Bazen birşeyi karşınızdakinin iyiliği için yaparsınız ya da yapmazsınız ya. Ama tam tersini yapmış olursunuz. Annemin de benim üzerimde yıkıcı etkisi olmuş olan öyle bir seçimi var. Boşanma ile ilgili, Ex ile ilgili.Bu konuyu tamamen açıkça hiç masaya yatırmadık ama etrafında dolanıp üzerinden atlıyoruz bazen. Çünkü hiç anlaşamayacağımızı ikimizde biliyoruz.

Ve aanneannem vardı. Çocukluğumda farklı şehirlerde yaşamamızdan dolayı çok özlem dolu ve eğlenceliydi. Ergenliğimde , dayımın kaybı dolayısıyla çok tekrarlı ve acıklı.

Boşanmanın , sürecinin bana kattığı "bencil ol" dürtüsüyle bayram seyran falan ayağımı kestim herkesten. Anneannem ile de...Ama kendi yeni standartlarımla en çok anneannem ile görüştüm. Ama annem dürttükçe arayı açtım, canım isteyince kapadım...

Bu sabahki konunun geçmiş konularla hiç ilgisi yok elbette.
Annem evden çıkınca parka gidip ağlamış , gelmiş.

Benimle nderdin var biliyorum dediğinde ;
O sorunun bu konuyla ne ilgisi var dedim.

Bu noktada o sorunun varlığını ve onu hala haklı bulmadığımı söylemiş oldum.
Bana o konuda ne den öyle davrandığını söyledi. Ben de ona o davranışı yüzünden ne kadar acı çektiğimi söyledim. Sadece birer cümle ettik.

Önümüzdeki hafta sonu annemle gideceğimiz bir organizasyon var. Ben gelmeyeceğim dedi. Anneme gideceğim.
Kabristan taksiye bince 16 TL yazar. Maksimum 1 saat geçirir. Ama gelmeyeceğini bu şekilde söylüyor. Cevap vermedim. Sonra sen bilirsin dedim. Anneannem de öyle derdi. Sen bilirsin deyince kavga çıkmazmış .

Sonra oğlumun beni ne kadar sevdiğini , bana ne güzel davrandığını, beni de ne kadar mutlu ettiğini söyledi.

Annem için ne onun kadar , ne oğlum kadar iyi bir evlat oldum , ne de annem ve anneannem kadar iyi bir anne...

Böyle iyiyim.



30 Nisan 2016 Cumartesi

Yalnız kalmak istemek

O kadar çok istedim ki bu ara.

Ve çok hastalandım yine.

Ex'e defalarca rica ettim, hastayım, sen de kalabilir minnoş diye.
Akşam uyku saatinde her seferinde getirdi. Son 2 aydır hiç kalmadı babasında.

Ama bu cuma bitiktim. Okuldan ex alacaktı . Akşam getirecekti yine.

Çok işim var dedim. Hasta olmama saygı duymuyor ama işimden olacağım diye ödü kopuyor.

Dün akşamdan beri yalnızım. Salonda uyudum. Miss...

10 Nisan 2016 Pazar

Yangın! Esas manasıyla Yangın!

Annemlerde kalıyoruz zaman zaman.

Öyle bir gece.

Oğlanın yanında uyudum.

Şangur şungur bir sese uyandım.

Kalktım.

Sokak kapısı gözünden baktım. Işık var , ama bulut var sanki .

Kapıyı açtım.

Duman püskürdü üzerime.

Kapıyı kapattım.

Mutfak halısını ıslattım, sokak kapısının altına koydum. Bunu yaparken de nerden biliyorum ya ben bunu diyorum. Son 3 sene de seyrettiğim binlerce filmin birinden....

Babamı uyandırdım. Annem kalktı.Oğlumu uyandırdım.

İki kat altta başlayan bulunduğumuz kata kadar çıkan alevler.

4 tane tshirt ıslattım. Ağzımızı, burnumuzu bunlarla bağlayıp nefes aldık.

Dumanın nispeten az olduğu oda annemlerin yatak odası.

İtfaiye yerine 118'i aradım. Oğlan söyledi 110 olduğunu Başka biri benden önce aramış.
Sonra doğalgaz için de aramam gerekirmiş, o numarayı da söyledi şimdi hatırlamıyorum bile, doğalgazı da aradım.

Yatak odası kapı altını da ıslak bezlerle kapattım.

İnsan babasının panik olduğunu görüyor ya, o zaman dünya değişiyor arkadaş.

Oğlan bize döndü: panik yok . dedi.

Deprem olsaydı bize yardım gelecek bir zaman olmazdı ama yangın öyle değil bize yardım edecek zamanları var .  dedi.

Haklısın ya dedik.

İtfaiye geldi.

Kimseye bişey olmadı çok şükür.

Saat 6:00

Aşağı indik. İgdaş işini halletti.

Daireye girdik. Saat 07:00.

Oğlanın okul kıyafetlerini giydirdim, Ex'i aradım, müsaitse oğlanı ona bırakacağım, işe gidip normalleşmeye ihtiyacım var.

Abartmışsındır sabah sabah ifadesi vardı suratında Ex'in.

İşe gittim.

Ex aradı, oğlanı okula bıraktıktan sonra.

Çok büyük bir şey atlatmışsınız , apartmanı gördüm dedi.

Sen de benim düşündüğümü mü düşündün dedi.

Bir arada yaşamak.

Yok dedim.

Yangın sırasında kullanılacak maskelerden almam gerektiğini düşündüm , 350 TL'ye var 3M .


5 Nisan 2016 Salı

tek 1 dilek hakkı

Annemin çok yakın bir arkadaşı var.

Çok severiz birbirimizi. Beni rüyasında görür, o rüya çıkar. Kocasının üniversitesinde , kocasıyla aynı masada yemek yediğimi görmüştü , annemi arayıp, kocasının da mezun olduğu bölümünü kazanacağımı söylemişti üniversite sınavından sonra, orayı kazanmıştım.

Ex ile ben terlik konulu bir kavga yaşamıştık. Çok şiddetliydi, boşanmadan az evveldi . Rüyasında ayağımda çok sıkı terliklerle yürümeye çalıştığımı , yakında dertlerimden kurtulacağımı gördüğünü söylemiş anneme.

Ve daha bir sürü şey.

Şimdi bu teyzem kendi inancıyla ilgili hayatında bulunan bir kişi için dilek dileyebileceğini söylüyor o kişi benmişim. Çocukları veya torunları değil.
İş yerindeydim annem bunu söylemek için aradı, ağlamamı durduramadım. Ne kadar uzun süredir ağlamamışım. Birinin seni bu kadar düşünüyor olmasını ne kadar özlemişim.

Bana bir kilit getirdi annem, Dileğini dile, kilidi kilitle dedi.

Herkes gibi çok isteklerim olabilir di .

Beni ve oğlumu kimseye muhtaç etmesin. dedim.



19 Mart 2016 Cumartesi

TURKCELL-VODAFONE

18 yıllık Turkcell kullanıcısıydım.

Ben özgürüm diyordu Nil Karaibrahimgil.
Çok yere sponsor olurdu, ilginç ilginç. Konserler çok güzeldi.

Sonra kız çocuklarının okuması için bir projesi vardı ancak o projede reklamlara harcadığı para , çocuklar için harcadığı paradan çok daha fazlaydı, ama neyse dediydim.

60  liralık paketimi aşmışım. 259 TL fatura geldi. İtirazım , haksız olduğumla sonlandı. Neyse dediydim.

Ensar vakfına sponsor olmuş. Ensar vakfı kim bilmiyorum.  Çocuklar tecavüze uğramış. 10.000 .-TL verilen ailelerden çoğu şikayetini geri çekmiş. Öğretmen tutuklanmış.
Münferit bir olay diye düşünüyorlar sanırım Turkcell beyler..Bayan olamazlar çünkü..

Gittim, Vodafone'a geçtim. Son neden yüzünden.

Vodafone kim? Bilmiyorum. Beşiktaş'ın stadının adı olacağına göre iyidir. Çocukluğumun Fenerbahçesi geri gelene kadar Çarşı'lıyım.

Niye, çünkü ben özgürüm.





8 Mart 2016 Salı

Kadın

bu yazının ex ile alakası yoktur.

Yeni evliydik , 1 sene falan olmuştu. Yeni bir eve taşınmıştık. Ben hem çalışıyor hem master yapıyordum. Evin upuzun bir koridoru vardı.
Bir ucunda salon bir ucunda odalar.
Bir akşam Ex salonda maç izliyordu ,ben koridorun arka odasında ders çalışıyordum.
Sonra yattık , uyuduk.

Ertesi gün işten geldim. Ayakkabılarımı çıkarırken alt komşu geldi. 60 yaşlarında yalnız yaşayan bekar bir teyze.
Kızım siz ne yaptınız bütün akşam dedi.
Ben de ders çalıştım diye cevap verdim. Yaşım :23
Bir başladı söylenmeye, bütün akşam gece yarısına kadar bir oradan bir oraya koşturma sesleri gelmiş,  avizeleri sallanmış.
Ben teyzeye diyorum ki, valla koşmadık...

Ex geldi.

Ben ağlıyorum . Anlattım.
Neden ağlıyorum. Çünkü kendimi savunamadım, herhalde ondan, bilmiyorum.
İndi aşağıya , kusura bakmayın falan dedi, bi daha rahatsız olursanız bana söyleyin lütfen dedi.
Kadın içeri çağırdı Ex i , yarım saat sonra geldi.

Ex : bi daha açma kapıyı bu kadına, çok yalnız sanırım , ama kadınları sevmiyor galiba, sana takmış dedi.
Korktum ya ben o zaman.

Bu sabah, bu kadın düştü aklıma. 0 dan 15 yaşa kadar, bebeyken ergen olan insan , 23 - 38 yaşa kadar ne kadar değişebilirmiş ama ne kadar....

Şimdi alt katımda yine  yalnız yaşayan çok genç bir kadın var. Oğlan ve arkadaşları olunca değil alt katın, evin temelleri sarsılıyor.  Alt kalttan gelen bir tek şikayet yok.  Eve arkadaşlarını dolduruyor, canlı müzik , kahkahalar, ertesi gün kapının önündeki dağ çöpler.. Bi gün de gel komşu dese, demiyor işte...




7 Mart 2016 Pazartesi

Şans , Karma , kader , kısmet, kabullenme falan falan....

Bişeyi çok isteme dendi bize,

Tutturuk olma.

Bu o kadar çok işlemiş ki resmi, gayriresmi tüm ilişkilerde karşımıza çıkıyor.

Resmi bir konu da, bir okula, her kademesine, aynı konuyu aynı şekilde anlattım. Biri hak veriyor gibi oluyor, vazgeçiyor, diğeri tam ya sen de haklısın ama bacım elimden bişey gelmez tribine giriyor, tepeden gümbür gümbür biri bir yağdırıyor, tekrar pıssss....

Haklı olduğumu hepimiz biliyoruz ama bana çaktırmıyoruz, çünkü hiçbirimizin işine gelmiyor.

Hafta sonu oğlanı babasına gönderdikten sonra ,konuyla ilgili , ilgisiz bir çok yönetmelik okudum. Yönetmeliği çıkaran birim hakkında bilgi bulmaya çalıştım ve nihayet birimin tepesindeki adamı buldum.

Hafta başı oldu. Birim başını aradım. Dedim böyle böyle böyle..

Dedi hangi okul ,

Dedim bu,

Dedi Bekle bakiym .

Telin ucunda beni sallayacak eminim , bekliyorum.

Dedi ki şimdi x müdürlüğüne yazdım 2 saate hallolur.

Bu mu ?

Bu. 2 saate halloldu.

2 gün sonra okul beni aradı. Dedi biz hallettik o işi sizin istediğiniz gibi.

Dedim sağol ya.

Tutturacaksın arkadaş, tüm hakkını bilerek, öğrenerek, kazıyarak alacaksın, kendin için de , beben için de...

23 Şubat 2016 Salı

Yeni babanın dramı

İşyerinde başka bir kata geçtim bir proje için , bir süreliğine yeni masamda çalışacağım. Burada Ex yaşında biri var, eşi hamileydi.
Hamile olduğunu diğer mesai arkadaşları bebek geldi mi sorusuna , rahim ağzı açılmadı daha diye cevap vermelerini takip ederek öğrendim.
Rahim ağzı açılmadı, memeden süt geliyo ama, bebek kafasını rahim ağzına dayamış vs.vs....
Ona çok normal geliyor, etrafındakiler konuyu işle ilgili bir konuyla dağıtıyorlar.
Neyse, kadın doğum yaptı.
15 gün oldu sanırım.
Karısıyla adaş olduğumu , bugünkü telefon kavgasında duydum.

Diyor ki karısına;

Ne sana ne aileme ihtiyacım yok.
Benim gözümde hepiniz aynısınız.
Bütün kadınlar kapris içinde birbirlerine bulaşsınlar.
Görüşmeyeceksiniz bundan sonra bitti.
İşim var ..
Bıktım sizden, kafamı şişiriyosunuz.
Ne diyeceksin ne
İşim var diyorum.
İki saat konuşsak ne olucak
İşim var diyorum , kafasız mısın sen?


Arada da adım geçtiği için irkiliyorum.
Adamın annesiyle karısı papaz olmuşlar, bebek nedeniyle...El Cllassiicco

Adam ikisine de s.t.r. i çekiyor.

Çok yordun beni yaw

21 Şubat 2016 Pazar

Kendini İfade Et-ME!

Oğlanın Okulu ile ilgili , bir sorunum var. Daha doğrusu okulun bir ifadesi ile ilgili bir sorunum var.

Konuyu yazdım , cevapladılar, bi daha yazdım , cevapladılar, bi daha yazdım, çaya çağırdılar.

Gittim pek müdür yardımcısının odasına , yazdıklarımı anlattım.

-Böyle düşünüyorum.
Cevap ;  yok , yok sen şimdi öyle düşünme....

-Böyle hissediyorum.
Cevap ; yok yok sen şimdi öyle hissetme.....

Çok sinir bozucu, bir ülkede yaşıyoruz. çok ama...

10 Şubat 2016 Çarşamba

Ya Senin çocuğun olsa....

dedim...Ex'e....

O da cevap verdi;

Benim çocuğum olsa , ben böyle yapardım.

Sonra, zamanda kelimeler yer bulamadı,

Zaten benim çocuğum dedi, hızlıca

zaten senin çocuğun dedim.


Bu ara böyle.

4 Ocak 2016 Pazartesi

Bu konuyu annemle konuşmalısın.

Eve geldik.

Son zamanlarda bıdırbıdırbıdır okuldaki incikcincikları anlatıyor.

Arkadaşım X bana dedi ki ananın a...... koyayım.

Gözlerimi açtım oğlana bakıyorum.

Ne diyebileceğim hakkında bir fikrim yok, ne tepki verdiği ile ilgili bir fikrim yok, anlamını biliyor mu , bilmiyorsa nasıl anlatacağım, bilmiyorsa böyle bir küfür karşısında nasıl tepki vereceğini söyleyeceğim , söyleyeyim mi? Gerizekalı aptal'dan hemen sonra öğrendiğin bu küfürü kullanmaması için ne demeliyim. Nedir bu anaların çektiği

Hala oğlana bakıyorum , ağzımdan tek kelime çıkamıyor.

Devam etti;
-Ben de dedim ki , bu konuyu annemle konuşmalısın...

-Çünkü dediği şey sex yapmak demek .

Tamam. dedim.

O zaten başka konuya geçti , merdivenden nasıl hızlı indiğini anlatıyordu sanırım.